Zihinlere Yerleşen Markalar Kazanıyor

Merhaba,

Yapay zekâ her şeyi hızlandırdı ama insan zihninin hâlâ zamana ihtiyacı var.
Bu hafta bültende, bir yandan Amazon’un yeni AI modeliyle 1 milyonuncu robotunu devreye almasını, NASA'nın Netflix’e açılmasını, OpenAI'ın ChatGPT üzerindeki dev yeniliklerini ve teknoloji dünyasında olan bitenleri konuşuyoruz… Bir yandan da pazarlamada yepyeni bir pencere açıyoruz:

❝ Tüketici sizin mesajınızı bir kez duymakla ikna olmaz. Ama doğru şekilde tekrar ederseniz, kararlarını değiştirebilirsiniz. ❞

Çünkü tüketicinin zihni tekrar eden, tanıdık ve bağ kurduğu mesajlara güveniyor. Bu hafta, davranış bilimi ve psikoloji temelli “bilinçli tekrar stratejisini” inceliyoruz. Satış yapmadan önce zihinlere nasıl yerleşilir, birlikte keşfedelim..

Hazırsanız, başlayalım 👇

🔍 Bu Haftanın Öne Çıkan Haberleri

1. Reklam Ajansları “AI Çağı”nda Zorlukta

Barclays’e göre büyük reklam şirketleri (WPP, Omnicom, Interpublic) AI ile dönüşüm sürecinde yavaş büyüme görüyor. Saatlik model zorlanıyor, otomatikleşen süreçler devreye giriyor. Ancak uzmanlar uzun vadede kişiselleştirme sayesinde pazarın genişleyeceğini düşünüyor. Markalar artık AI’ın gücünü kullanarak daha iyi hedefleyip ölçeklenebilir hale geleceklerdir.

2. Microsoft’ta AI Odaklı İK Dönüşümü

Microsoft, satış ve pazarlama ekiplerini eriten üçüncü büyük işten çıkarmaya hazırlanıyor. AI araçları satış süreçlerini otomatikleştirdikçe insan gücüne olan ihtiyaç azalıyor. Bu, teknoloji tarafından dönüştürülen iş yapılarının sadece başlangıcı...

3. AB Yayıncıları Google’a Antitröst Davası Açtı

Avrupa’daki yayıncılar, Google’ın “AI Özetler” özelliğinin trafik çaldığını iddia ediyor. Alexa ortamistatistiklerine göre ABD’nin önde gelen haber sitelerinden 37’si ciddi trafik kaybı yaşamış. İçerik üretenler için “trafik geri dönmez mi?” sorusu çok yakın gelecekte kilit bölge. Alternatif monetizasyon ve topluluk stratejileri şart.

4. Channel 4’ten AI ile Reklam Üretimi

İngiltere’nin Channel 4 yayıncısı Streamr.ai partnerliğiyle “AI destekli ve hibrid” reklam kampanyalarına hazırlanıyor. Amacı küçük işletmelere erişimi basitleştirmek. Bu, dijital dönüşümün yayıncılık ve reklam kanallarına nasıl genişlediğinin somut bir örneği. Lokal işletmeler de bu değişimle tanışmalı.

5. Clorox: AI ile “Ranch Sos”tan Temizlik Ürünlerine

Clorox, 580 milyon dolarlık dijital dönüşüm kapsamında AI ile görsel içerik, tüketici analiz ve ürün inovasyonu yapıyor. Başarılı örnekler var, ama hatalar da. İnsan gözetimi hâlâ şart. Büyük markalar artık AI’ı sadece prototiplerde değil, operasyonun göbeğinde kullanıyor. Ancak insan elini dışlamamak önemli.

6. Yazın En Canlı Teknoloji Konferansları

TechRadar’a göre Temmuz’da ses getirecek etkinlikler şunlar:

• Momentum AI (15–16 Temmuz): AI ve iş stratejisi odaklı

• ACM DIS Madeira (5–9 Temmuz): Etkileşim ve tasarım

• Women Impact Tech West (24 Temmuz): Çevrim içi, kadın liderlere odaklı

7. Global AI Ekonomisine Dair Şaşırtıcı Rakamlar

Exploding Topics’a göre AI pazarı bu yıl %36 büyüyerek 400 milyar dolara ulaşıyor. 97 milyon kişi AI alanında çalışıyor, hibrit AI-kullanımı yaygınlaşıyor. Rekabet hızlı, talep artıyor. Hem yetenek geliştirme hem operasyonel AI strateji Türkiye’de de konuşulması gereken konular.

8. Amazon 1 Milyonuncu Robotunu Sahaya Sürdü

Amazon, sadece kendi operasyonlarında değil, genel AI vizyonunda da büyük oynuyor. Bu hafta 1 milyonuncu robotunu resmen sahaya sürdü. Ayrıca kendi AI foundation modeli Olympus'u tanıttı. Özellikle robotik ve lojistik alanında kullanılmak üzere geliştirildi. Bu, “şirket içinde geliştirilen AI” çağının yeni bir eşiği. Kendi AI modelini eğiten bir lojistik devi, sadece hız değil bağımsızlık da kazanıyor. Olympus, kurumsal modellerin geleceği olabilir.

9. OpenAI: GPT-4 Turbo Artık Daha Hızlı, Daha Ucuz

OpenAI, 3 Temmuz itibarıyla GPT-4 Turbo'yu %50 daha hızlı ve %20 daha ucuz hâle getirdiğini duyurdu. Yeni sistem artık daha az latency ile daha büyük yükleri karşılayabiliyor. Aynı gün bir başka duyuruda ise API kullanıcılarının modelleri tercih ederken kullanım bazlı latency ve doğruluk karşılaştırmalarını görebileceği bir kıyaslama aracı tanıtıldı. OpenAI artık sadece model değil, developer deneyimi tasarlıyor. Geliştiriciler için bu; “model seç, test et, ölçekle” döngüsünü çok daha hızlı ve kontrollü yürütmek anlamına geliyor.

10. Netflix ve NASA Ortak Yayında

Netflix, NASA ile yeni bir işbirliğine giderek Artemis II görevine özel canlı yayın ve içerik üretimi yapacağını duyurdu. Bu, hem NASA'nın yeni nesil izleyiciye ulaşma hamlesi olarak görülebilir. Streaming devleri sadece eğlence değil, artık kamu ve bilim kurumlarının da “medya köprüsü”. Bu tür işbirlikleri, içerik pazarlamasının geleceğinde “bilgi + deneyim + etki” üçlüsünü temel alacak.

11. OpenAI, GPT-4 Turbo’yu Hızlandırdı ve Ucuzlattı

OpenAI, GPT-4 Turbo’nun performansını ciddi oranda artırdı: %50 daha hızlı çalışıyor ve %20 daha düşük maliyetle sunuluyor. Ayrıca geliştiricilerin model seçiminde daha bilinçli karar verebilmesi için yeni bir karşılaştırma aracı da tanıtıldı. Bu araç sayesinde latency, doğruluk ve cevap tutarlılığı gibi metrikleri kıyaslamak mümkün hâle geldi.

Pazarlama Stratejisi: Bilinçli Tekrar Stratejisi

Zihin, yeni olanı sever ama tanıdık olana güvenir.
Bu yüzden reklamda “farklı olmak” tek başına işe yaramaz.
Asıl mesele şudur: Tüketici sizi ne sıklıkla gördü?
Ne kadar tanıdık geliyorsunuz?
Ve en önemlisi, sizin mesajınız onun zihninde hangi anlama bağlandı?

İşte “bilinçli tekrar” tam bu noktada devreye giriyor.
Sadece bir mesajı tekrar etmekten değil, insanların nasıl düşündüğü ve hatırladığı üzerinden konuşacağız.

Hazırsanız başlıyoruz:

Davranış Bilimi Diyor ki: Tekrar = Güven + Anlam

Daniel Kahneman’ın meşhur Sistem 1 / Sistem 2 teorisini hatırlayın:
Sistem 1 hızlıdır, otomatik karar verir. Sistem 2 ise bilinçli düşünmeyi içerir.
Tüketici çoğu kararı Sistem 1 ile verir.
Ve Sistem 1, tekrar eden, tanıdık gelen şeylere daha kolay güven duyar. Buna psikolojide “mere exposure effect” denir: Bir şeye ne kadar maruz kalırsak, onu o kadar çok severiz.

Yani, aynı mesajı tekrar tekrar gördüğünde:
— “Bu marka tanıdık”
— “Bu mesaj bana mantıklı geliyor”
— “Sanırım bu doğru olabilir” diye düşünmeye başlar.

Hiçbir satış yapmadan, zihinde güven kazanmış olursunuz.

Tekrar Etmenin Stratejik Biçimi: “Çapa” ve “Şematik Hatırlatma”

Sadece tekrar etmek değil, nasıl tekrar ettiğiniz önemlidir.
İki bilimsel teknik burada öne çıkar:

ÇAPA (Anchoring):
İlk verdiğiniz bilgi, sonraki tüm bilgilerin değerlendirme çerçevesini belirler.
Mesela: İlk mesajınız “%85’imiz öğrendiğini 48 saatte unutuyor” cümlesiyse, bundan sonraki tüm mesajlar bu bilgiye bağlanır.
Kullanıcı o veriyi zihinsel çapa yapar.
Artık sizden gelen her içerik, “Bu unutma sorununu çözüyor mu?” çerçevesinde okunur. Ve bu iyidir.

ŞEMATİK HATIRLATMA:
İnsanlar bilgiyi bağımsız değil, anlam haritaları içinde saklar.
Siz her seferinde aynı mesajı farklı bağlamlarla tekrar ettiğinizde, zihin bu mesajı “önemli” olarak işaretler.
Örneğin:
– İlkinde video ile anlatırsınız.
– İkincisinde müşteri deneyimiyle
– Üçüncüsünde sosyal kanıtla
– Dördüncüsünde bilimsel veriyle

Tek mesaj, çok boyutlu bir anlama dönüşür. Bu sadece hatırlanmayı değil, eyleme geçmeyi de kolaylaştırır.

Uygulamada Bilinçli Tekrar Nasıl Kurulur?

En değerli mesajınızı belirleyin.
(Satın alma kararını en çok etkileyen cümle ya da bilgi)

Bu mesajı 3-4 farklı şekilde ifade edin:
– Duygusal anlatım
– Rasyonel açıklama
– Sosyal kanıt
– Uyuşmazlık uyandıran (ters köşe) versiyon

10–14 günlük bir zaman çizelgesi oluşturun.
Her formatı farklı gün ve kanalda yayınlayın.
Örnek:
– Gün 1: E-posta
– Gün 3: Instagram reels
– Gün 6: Tweet
– Gün 10: Blog post
– Gün 14: YouTube Shorts

Her içerikte açık satış çağrısı yapmayın.
Bazılarında sadece zihinsel çapa atın.
(Bilinç altı etkiler daha kalıcı olur)

Kendi Markanıza Nasıl Uyarlarsınız?

Diyelim ki bir online danışmanlık veriyorsunuz.
Temel mesajınız: “İnsanlar fikir değil, netlik satın alır.”
Bu mesajı şöyle tekrar edebilirsiniz:

• Reels: “Fikrinizin güzel olması yetmez. Net değilse satın alınmaz.”

• Story: “Bugün bir danışanım sadece bu sayede 10.000 TL’lik satış yaptı.”

• E-posta: “Kendinize sorun: Müşteriniz ne satın aldığını gerçekten biliyor mu?”

• Tweet: “Yaratıcılık değil, netlik satış getirir.”

• Blog: “Neden danışmanlar netlik sunmadığı için tercih edilmiyor?”

Hepsi aynı fikir etrafında döner.
Ama kullanıcı her defasında farklı bir bağlamda karşılaşır.
Sonuç: Mesaj sadece duyulmaz, zihinle bütünleşir.

İnsanlar sizi tanımadığı için değil, unuttuğu için satın almaz.
Pazarlama artık dikkat değil, hatırlanma savaşı.
Ve bu savaşı kazananlar, mesajlarını bilinçli ve stratejik şekilde tekrar edenlerdir.

Markanızı “tanıdık ama sıkıcı değil, güvenilir ama sıradan değil” hâline getirmek sizin elinizde.
Yeter ki tekrarı ustaca yapın.