- Pazarlama Kodları
- Posts
- Yapay Zekâda Son Gelişmeler, Fon Yarışları ve Stratosferden Gelen Sinyaller
Yapay Zekâda Son Gelişmeler, Fon Yarışları ve Stratosferden Gelen Sinyaller
Yatırımcılar hız kesmeden AI'a akın ederken, teknoloji devleri rekabeti daha da kızıştırıyor. Sinyaller yalnızca uydulardan değil; ekonomiden, regülasyondan ve sosyal platformlardan da geliyor.

Geçtiğimiz hafta yapay zekâ ve teknoloji dünyasında hareket hiç durmadı. Mistral, yeni fonlar için masada; Skild AI robotlara genel zekâ kazandırmak istiyor. Apple sessizliğini bozdu, ABD SEC yapay zekâya özel görev gücü kurdu, Reddit arama motoruna dönüşmeye hazırlanıyor. Stratosferden 5G sinyalleri gelirken Bill Gates’ten çarpıcı bir “güç dengesi” uyarısı geldi.
Bu hafta ayrıca pazarlama bölümümüzde şu sorunun peşine düştük:
👉 İyi bir teklif, kötü bir ürünü bile nasıl satar?
Gelin, sadece haberleri değil, satır aralarındaki geleceği birlikte okuyalım.
Hazırsanız, başlayalım 👇
🔍 Bu Haftanın Öne Çıkan Haberleri
📩 Haftalık Pazarlama, Teknoloji ve Yapay Zekâ Bülteni – 21. Sayı
🗓 Tarih: 27 Temmuz – 02 Ağustos 2025
1. Mistral, Fon Toplamak İçin MGX ve VC Firmalarıyla Görüşüyor
Fransız AI girişimi Mistral, “Le Chat” isimli sohbet robotunu ticarileştirmek ve büyük dil modeli geliştirmek için risk sermayedarlarından ve Abu Dabi merkezli MGX’ten 1 milyar $ yatırım almak üzere görüşüyor. Şirketin değerlemesi 10 milyar $ seviyesine çıkabilir; Nvidia ve Andreessen Horowitz mevcut yatırımcılar arasında
2. Skild AI’nin Genel Amaçlı Robot Modeli
Amazon ve SoftBank destekli Skild AI, simülasyon ve insan videosu verileriyle eğitilmiş Skild Brain adlı genel amaçlı robotik modelini tanıttı. Model, robotların farklı görevleri öğrenip uyum sağlamasına ve güvenli güç sınırlarını korumasına olanak tanıyor. Şirket, LG gibi müşterilerden gelen verilerle sistemi sürekli iyileştirdiğini vurguluyor.
3. AI Harcaması Hızl Artıyor
Microsoft, Alphabet, Amazon ve Meta, yapay zekâ kapasitesi için milyarlarca dolar harcamaya devam ediyor. Microsoft’un Azure geliri 75 milyar $’ı aşarken Copilot kullanıcı sayısı 100 milyonun üzerine çıktı; Alphabet’in Gemini AI’si 450 milyon aylık kullanıcıya ulaştı. Yatırımcılar yüksek sermaye harcamalarına rağmen AI’nin arama, reklam ve bulut gelirlerini artırdığı gerekçesiyle şirketlere prim veriyor. Meta, AI altyapı maliyetlerini paylaşmak için 2,04 milyar $’lık veri merkezi arsalarını ve inşaatlarını üçüncü taraflara devredip ortak geliştirme anlaşmaları yapıyor ve yıllık yatırım tahminini yükseltiyor.
4. Apple’dan AI Atağı Sinyali
Apple CEO’su Tim Cook, rakiplerinin gerisinde kalmamak için AI harcamalarını artırmaya hazır olduklarını açıkladı. Şirket daha fazla veri merkezi kurabilir veya büyük bir AI şirketi satın alabilir; Siri iyileştirmeleri de gündemde. CFO Kevan Parekh, AI yatırımlarının veri merkezi harcamalarını ciddi şekilde artıracağını söyledi.
5. ABD SEC’ten AI Görev Gücü
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kurum içi süreçlerde yenilik ve verimliliği artırmak için bir AI görev gücü kurdu ve Valerie Szczepanik’i baş AI sorumlusu olarak atadı. Görev gücünün, düzenleyicinin AI uygulamalarını denetlemesi ve politika önerileri geliştirmesi bekleniyor.
6. Stratosferden 5G Sinyalleri

IEEE Spectrum, SoftBank’ın Japonya’da stratosferik hava gemileri üzerinden 4G ve 5G hizmeti sunacak yüksek irtifa istasyonlarını 2026’da devreye almayı planladığını bildirdi. Sceye tarafından geliştirilen hava gemileri 20 km yüksekte uçacak, 250 kg yük taşıyacak ve 10 kW güneş enerjisiyle çalışacak. Gelişmiş antenlerle 20 ms’den düşük gecikme sunacak olan sistem, uydu platformlarıyla rekabet etmeyi hedefliyor. Dünya Radyokomünikasyon Konferansı’nın daha düşük frekans bantlarını HAPS sistemlerine açması sayesinde, SoftBank’in platformu mevcut telefonlarla doğrudan bağlantı kurabilecek
7. Robotlar “Metabolizma” Kazanıyor
Ars Technica, Columbia Üniversitesi’nden Philippe Wyder ve ekibinin, Truss Link adı verilen 16 cm’lik modüllerden oluşan ve mıknatıslarla birbirine bağlanabilen robotlar geliştirdiğini yazdı. Bu modüller diğer modülleri “yiyerek” büyüyebiliyor, yeni yapı blokları ekleyerek üç uçlu yıldız, tetrahedron veya elmas gibi yapılar oluşturabiliyor ve hasarlı parçaları değiştirerek kendilerini onarabiliyor. Araştırmacılar, konseptin metabolizma benzetmesinin enerji dönüşümünden ziyade yapıların kendini yeniden düzenlemesi anlamına geldiğini, sistemin henüz gerçek anlamda “metabolize” etmediğini ve gelecekte sensörler ekleyerek modülleri çeşitlendirmek istediklerini belirtiyor
8. Reddit Arama Motoruna Dönüşmek İstiyor

Reddit, OpenAI ve Google ile veri lisans anlaşmaları yaparken platformunun arama özelliğini “başvurulan arama motoru” haline getirmeyi hedefliyor. CEO Steve Huffman, haftalık 416,4 milyon aktif kullanıcının 70 milyonunun Reddit’in çekirdek arama hizmetini kullandığını ve Reddit Answers adlı AI destekli arama aracının haftalık kullanıcı sayısının 1 milyondan 6 milyona çıktığını açıkladı. Şirket, Reddit Answers’ı küresel ölçekte genişletip çekirdek aramaya entegre ederek Google’dan gelen trafiğin azalmasına karşı önlem almayı planlıyor.
9. AI’nin Ekonomi Üzerindeki Potansiyeli
Avustralya maliye bakanı Jim Chalmers, Guardian’da yayımlanan makalesinde yapay zekânın maliyetleri düşürerek ve sorun çözmeyi hızlandırarak 2030’a kadar küresel GSYİH’yı 15,7 trilyon $ artırabileceğini yazdı. AI hype döngüsünün büyük borsa kazançları doğurduğunu belirten Chalmers, bilgi işleme maliyetlerinin düşmesi ve problem çözme kapasitesinin artmasıyla yatırımların hızlanacağını, yüksek vasıflı işlerin artacağını ama düşük vasıflı işlerin risk altında olduğunu vurguladı.
10. Bill Gates’in Uyarısı
Bill Gates, CNN’e verdiği röportajda yapay zekânın tahmin edilenden çok daha hızlı ilerlediğini ve uzmanların “bir yıl mı on yıl mı?” sorusunda bile fikir birliği olmadığını söyledi. Gates, AI’nin basit idari görevleri halihazırda devraldığını, kodlama gibi karmaşık işlerde de hızla ilerlediğini; üretkenlik artışının insanlara daha fazla boş zaman kazandırabileceğini ifade etti.
Pazarlama Stratejisi: İyi Bir Teklif, Kötü Bir Ürünü Bile Satar Mı?
Pazarlamada hep aynı yanılgı var:
“Ürünüm iyi olursa zaten satar.”
Hayır.
İnsanlar en iyi ürünü değil, en iyi sunulan ürünü alır.
Bir ürünü pazarda güçlü kılan şey çoğu zaman özellikleri değil, etrafında inşa edilen teklifin algısıdır. Ve bu teklif; fiyat değil, değer önerisidir.
Yani insanın içinden “tam benlik” dedirten, doğru zamanda, doğru şekilde sunulmuş ikna zinciridir.
Teklif dediğin sadece “%30 indirim” değildir.
Teklif; ürün + bonus + sınırlılık + paketleme + sosyal kanıt + duygusal tetikleyici gibi parçaların birleşimidir.
Teklif = Dönüşüm mühendisliğidir.
Aynı ürünü farklı paketleyerek algıyı değiştirirsin. Ürünü değiştirmeden satış performansını uçurursun.
İnsanlar ürünü değil, o teklifin taşıdığı hissi satın alır.
Bonus: Ekstra değer algısı yaratır.
Sınırlı stok: Kaybetme korkusunu tetikler.
Garanti: Risk algısını düşürür.
Kısıtlı zaman: Harekete geçmeyi hızlandırır.
Sosyal kanıt: Güven verir.
Duygusal dil: Rasyonel değil, duygusal karar aldırır.
Kimi zaman bir “ürünü” değil, bir “deneyimi” satarsın. Ve deneyimi satmanın yolu, teklifini duygulara hitap edecek şekilde kurgulamaktır.
Satın alma kararı, sandığımız kadar mantıklı bir süreç değildir. İnsan zihni, karmaşık verilerle değil, basit hikâyelerle ikna olur. Ve o hikâyeyi kimin nasıl anlattığı, ne anlattığından daha fazla önem taşır.
Bu yüzden pazarlamada teklif, çoğu zaman ürünün önüne geçer. Çünkü teklif; zihinde bir sahne kurar, ihtiyacı gösterir, çözümü sunar ve sonuca götürür. Yani bir nevi karar almayı kolaylaştıran düşünsel kısa yollar sunar.
Rekabetin yüksek, dikkat süresinin düşük olduğu günümüzde insanlar, neyi neden satın aldıklarını çoğu zaman bilmezler. Ama iyi kurgulanmış bir teklif, onları harekete geçirir.
Çünkü teklif, rasyonel bir argüman değil, bir “kabul edilmesi kolay gerçeklik” sunar.
Düşünun; biri size “500 TL’ye bu ürünü alır mısınız?” dese, büyük ihtimalle reddedersiniz. Ama o ürün güzel fotoğraflarla sunulmuş, “sadece bu hafta geçerli”, “son 5 adet” gibi sosyal ve zamansal sinyallerle çerçevelenmişse, onu sepetine atmak sizin için daha kolay hale gelir. Çünkü teklif artık bir ürün değil, kaçırılmaması gereken bir fırsat hissi taşır.
Davranış biliminde bu durum "çapa etkisi", "kıtlık algısı" ve "karar yorgunluğu" gibi mekanizmalarla açıklanır. İnsanlar sınırsız seçenek arasında kaybolmak yerine, zihinsel olarak işlenmesi kolay olan, net sınırlara sahip teklifleri tercih ederler.
Ve bu tercih, genellikle fayda-maliyet hesaplamasından çok, o anki duygusal duruma göre şekillenir.
Sosyolojik açıdan da teklif, sadece ürünü değil, bir yaşam tarzını, bir sosyal onayı, bir kimlik hissini temsil eder. Bir giyim markasının “bugün sipariş verene ücretsiz kargo” demesi, sadece bir lojistik vaadi değildir. Bu, zamanında sipariş verenlerin özel olduğu fikrini pompalar. Bir kozmetik markasının “sadece üyelerimize özel” kampanyası, dışlanma korkusunu tetikler. Çünkü sosyal hayatta da insanlar, fırsatlara erişimi olan gruplarda yer almak ister.
Reklamlar “al” demez.
“Sen bu grubun parçası olmalısın” der.
“Sen de bu fırsatı hak ediyorsun” der.
Ve teklif, bu dili kullanarak bir toplumsal pozisyon sunar.
Yani sadece bir ürün değil, statü satarsın.
Sadece bir çözüm değil, anlam satarsın.
Birçok işletme, ürününü mükemmelleştirmekle o kadar meşguldür ki, teklifin nasıl algılandığını ihmal eder. Halbuki tüketici, ürünün içeriğine değil, zihninde yarattığı algıya tepki verir. Ve o algının şekillenmesini sağlayan şey, sunduğun teklifin nasıl yapılandırıldığıdır.
İnsanlar teklifin arkasındaki detayları değil, önündeki hisleri satın alır.
Yani mesele, ürününün ne olduğu değil… Onu hangi zihinsel bağlamla, hangi psikolojik tetikleyicilerle, hangi sosyal katmana konuşarak sunduğundur.
Ve işte bu yüzden, iyi bir teklif kötü bir ürünü bile satar.
Ama kötü bir teklif, en iyi ürünü bile görünmez kılar.
Şimdi Sıra Sizde
Kendi ürün veya hizmetiniz için şu soruyu düşünerek bir deneme yapın:
👉 Bugün teklifinizi yalnızca bir özellik listesi olmaktan çıkarıp, insana temas eden bir hikâyeye dönüştürseydiniz satın alan kişi kendini nasıl hissederdi?
Eğer bu hissi netleştirebilirseniz, teklifinizi de o duyguyu tetikleyecek şekilde yeniden yazabilirsiniz.
Çünkü pazarlamada çoğu zaman önemli olan, “ürün ne yapar?” değil…
“insanlar onu alınca ne hisseder?” sorusudur.
Bülteni daha da geliştirmemiz için önerileriniz ya da eklenmesini istediğiniz konular varsa bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Her hafta daha iyisini sunabilmek için sizin geri bildirimleriniz bizim için çok değerli. Bu bültenin size değer kattığını düşünüyorsanız, işine yarayacağını düşündüğünüz bir arkadaşınıza ileterek onun da bu bilgilerden faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Birlikte büyüyelim, gelişelim. Okuduğunuz için teşekkür, haftaya yeni sayıda görüşmek üzere… Miran / Pazarlama Kodları Ekibi |
Reply