• Pazarlama Kodları
  • Posts
  • Yapay Zekâ Balonu mu, Yoksa Teknoloji Tarihinin En Büyük Dönüşümü mü?

Yapay Zekâ Balonu mu, Yoksa Teknoloji Tarihinin En Büyük Dönüşümü mü?

Yapay zekâ dünyasında kartlar yeniden dağıtılıyor.

Merhaba,

Bu hafta teknoloji ve yapay zekâ ekosistemi neredeyse tek bir konuda birleşti: Balon mu, devrim mi?

Bir yanda Jeff Bezos’un “bu bir balon, ama işe yarayacak” açıklamaları… Diğer yanda BlackRock’un 40 milyar dolarlık veri merkezi yatırımı… Ve tam bu atmosferde OpenAI’ın değerlemesini 500 milyar dolara çıkarma hamlesi.

Ancak en dikkat çekici gelişme, OpenAI’ın Shopify ve Etsy ile entegre olup ChatGPT üzerinden doğrudan alışveriş yapmayı mümkün kılmasıydı. Artık mesele sadece teknolojik ilerleme değil; mesele, bu teknolojilerin nasıl yeni bir ekonomik düzen kurduğudur.

Pazarlama bölümümüzdeyse bu soruya yanıt arıyoruz: Yapay zekâ çağında satışlarımızı artırmak için nasıl bir strateji izlemeliyiz?
Ve daha da önemlisi: Bir kullanıcı ChatGPT’ye “şık bir yazlık elbise öner” dediğinde, neden sizin ürününüz önerilsin?

Hazırsanız, birlikte derinleşelim. 👇

🔍 Bu Haftanın Öne Çıkan Haberleri

📩 Haftalık Pazarlama, Teknoloji ve Yapay Zekâ Bülteni – 27. Sayı
🗓 Tarih: 28 Eylül - 04 Ekim 2025

1. BlackRock’tan Veri Merkezi Şirketine 40 Milyar Dolarlık Dev Yatırım

Dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden BlackRock, göz önünde olmayan bir veri merkezi şirketine 40 milyar dolar yatırdı. Bu hamle, yapay zekâ altyapısının önümüzdeki yıllarda ne kadar kritik olacağının finansal bir göstergesi.

2. Jeff Bezos: “AI harcamaları balon gibi görünüyor ama buna değer.”

Amazon’un kurucusu, yapay zekâya yapılan yatırımların bir “balon” etkisi taşıdığını ancak uzun vadede bu balonun verimli bir patlamaya dönüşeceğini söyledi. Bu açıklama, yatırım dünyasında yapay zekâya dair iki zıt duygunun aynı anda yaşandığını gösteriyor.

3. OpenAI: 500 Milyar Dolar Değerlemeyle Dev Satın Alım Planları

OpenAI, şirketin değerlemesini 500 milyar dolara çıkaracak potansiyel anlaşmalar üzerinde çalışıyor. Bu düzeyde bir değerleme, şirketin yalnızca bir yapay zekâ aracı üreticisi değil, küresel teknoloji ekosisteminde yeni bir güç merkezi olma yolunda ilerlediğini gösteriyor.

4. OpenAI, Yeni Video Üretim Uygulamasını Duyurdu

Yeni video uygulaması “Sora” ile OpenAI, yapay zekâ destekli video üretimini mobil dünyaya taşıyor. İçerik üreticileri için yaratıcı süreç artık daha hızlı ve daha “yardımcı” hale geliyor.

5. Yapay Zekâya 2025 Yılında Yapılan Yatırım: 192,7 Milyar Dolar

2025’in yalnızca ilk 9 ayında yapay zekâ girişimlerine toplamda 192,7 milyar dolar yatırım yapıldı. VC dünyasında neredeyse her 3 dolardan 1’i yapay zekâya akıyor. Ancak bu hızlı büyümenin sürdürülebilir olup olmadığı tartışma konusu.

6. Huawei’nin Yeni AI Çiplerinde Samsung, TSMC ve SK Hynix Bileşenleri

ABD yaptırımlarına rağmen Huawei, çip üretiminde Kore ve Tayvan bileşenlerini kullanmaya devam ediyor.

7. OpenAI, Samsung & SK Hynix ile “Stargate” İşbirlikleri İmzaladı

OpenAI, Güney Koreli teknoloji devleri Samsung ve SK Hynix ile AI altyapısını genişletme odaklı stratejik anlaşmalar yaptı. Bu işbirliği, “Stargate” projesi kapsamında yeni veri merkezleri kurulması, bellek ve çip tedariki ile sistem entegrasyonu alanlarında ilerlemeyi öngörüyor.

8. Nvidia – OpenAI: 100 Milyar Dolarlık Ortaklık Resmiyet Kazanıyor

Nvidia, OpenAI’a önemli bir yatırım yapma kararı aldı; bu yatırım hem donanım tedariki hem de stratejik ortaklık açısından AI altyapı yarışını kızıştıracak.

9. Kaliforniya, AI Güvenlik Yasasını Meclisten Geçirdi

29 Eylül’de Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, büyük AI şirketlerine yönelik güvenlik protokollerinin kamuoyuna şeffaf biçimde açıklanmasını ve kritik olayların 15 gün içinde bildirilmesini zorunlu kılan “AI Safety Law (Senate Bill 53)”u onayladı.

10. Claude Sonnet 4.5 Tanıtıldı

Claude Sonnet 4.5 Dünya’nın en iyi kodlama modeli ünvanı aldı. 30 saatten fazla kesintisiz otonom çalışabiliyor. Aynı zamanda excel ve pdf gibi dosyaları analiz edebiliyor ve yeni dosyalar oluşturabiliyor.

11. OpenAI’den, Shopify ve Etsy Anlaşması

OpenAI, ChatGPT’yi bir alışveriş platformuna dönüştürme yolunda tarihi bir adım attı. Artık kullanıcılar, sohbet sırasında beğendikleri bir ürünü doğrudan satın alabilecekler. Bu sistemde, tıpkı bir arkadaşla konuşur gibi ürün hakkında bilgi alıp, o an satın alma işlemi de gerçekleştirebileceksiniz. Yani “sepete ekle → ödeme ekranına git → bilgileri gir” gibi klasik e-ticaret adımlarına gerek kalmadan, tek bir cümleyle alışveriş tamamlanabilecek.

Bu sistem ilk etapta Etsy ve Shopify satıcılarını kapsıyor. Satıcılar ürünlerini ChatGPT'ye entegre edebiliyor ve sohbet sırasında kullanıcılarla doğrudan etkileşim kurarak satış gerçekleştirebiliyor.

Üstelik bu sadece bir chatbot değil OpenAI’nin açıklamasına göre bu sistem, gelecekte “agentic commerce” adı verilen, kullanıcı adına öneride bulunan ve işlemleri tamamlayan yapay zekâ tabanlı ticaret agentlerinin temelini oluşturacak.. “Chat’ten çıkmadan işini hallet” mantığı güçlü bir motivasyon sunacak. Başvuru ve detaylar burada.

Bu önemli gelişme üzerinde biraz duralım:

Peki Bu Ne Anlama Geliyor?

Eskiden bir kullanıcı bir ürünü satın almak için arama motoruna gider, siteler arasında gezinir, güvenli mi değil mi diye düşünür, yorum okur, ödeme adımlarında defalarca tıklama yapardı. Şimdi ise tüm bunları ChatGPT içinde, tek bir diyaloğun parçası olarak halledebilir.

Bu hem müşteri deneyiminde devrim demek, hem de e-ticaret için yepyeni bir rekabet alanı.

Alışveriş Alışkanlıkları Değişiyor

Kullanıcılar artık “karar verme” sürecini sohbet ederek yönetiyor. Bu, geleneksel e-ticaret sitelerindeki filtreleme sistemlerinden çok daha insan odaklı. OpenAI'nin bu sistemi, tüketicinin alışveriş yolculuğunu sorularla şekillendirmesine olanak tanıyor:

  • “Benim için uygun olan hediyelik ne olabilir?”

  • “Arkadaşım sporla ilgileniyor, 1000 TL altında ne alabilirim?”

  • “Sürdürülebilir ürünler sunan markalar var mı?”

Yani ürün değil, niyet merkeze alınıyor. Tıpkı bir satış danışmanının mağazada seni yönlendirmesi gibi.

Pazarlama & Kategori Tasarımı da Değişecek

Bu sistem, Google’da öne çıkmak için SEO savaşları yapmayı veya sosyal medyada algoritmayla boğuşmayı ikinci plana atabilir. Bunun yerine “Yapay zekâya görünür olmak” yeni bir rekabet alanı olacak. Tıpkı Amazon’da “buy box” kazanmak gibi, burada da yapay zekânın seni önerme biçimi önem kazanacak.

Ayrıca geleneksel kategoriler de değişebilir. Çünkü kullanıcılar artık “yeşil sabun” diye aramak yerine “doğal ve kokusuz sabun istiyorum, banyoma uygun olsun” diyecek. Bu da kategori bazlı değil, anlam bazlı bir sıralama ihtiyacı doğuruyor.

Markalar Bu Dönüşüme Nasıl Hazırlanmalı?

  • Ürün açıklamalarını değil, kullanıcı ihtiyaçlarını merkeze alın. Ürününüzün kim için, hangi bağlamda ideal olduğuna odaklanın.

  • ChatGPT için optimize içerikler üretin. Ürün bilgileri sadece SEO için değil, yapay zekânın anlayacağı ve doğru bağlamda önereceği biçimde yapılandırılmalı.

  • Kategoriden ziyade niyet odaklı düşünün. Artık insanlar “ürün tipi” değil, “durum ve bağlam” üzerinden öneri istiyor.

  • Müşteri yolculuğu içgörüsü üretin. Hangi sorularla başlayan sohbetler, nasıl satın alma kararlarına dönüşüyor? Bunları analiz etmek yeni pazarlama kuralı olacak.

  • Veriye dayalı testler yapın. Chat içinde hangi öneriler daha çok tıklanıyor? Neden o ürün seçiliyor? Her şey ölçülebilir olacak.

Bu gelişme, yalnızca “teknolojik bir yenilik” değil. Aynı zamanda müşteriyle daha insani, sezgisel ve bağ kuran bir alışveriş deneyiminin kapısını aralıyor. Markaların artık yalnızca dikkat çekmesi yetmiyor. Sohbete katılmaları, sorulara hazır olmaları, anlamaya istekli görünmeleri gerekiyor.

Kısacası:
E-ticaretin geleceği bir tıklama değil, bir konuşmayla başlıyor.
Ve bu konuşmayı yöneten artık reklam değil, zekâ. Hem de yapay olanı değil, duyguları anlayabilen, bağ kurabilen türden bir zekâ.

Pazarlama Stratejisi: Yapay Zeka Çağında Hangi Pazarlama Stratejisiyle Satış Yapabiliriz?

Bir müşteriyle mağazada sohbet ederken ürün öneren bir satış temsilcisini düşünün. Şimdi bu deneyimi, bir e-ticaret sitesinde, ama insan yerine yapay zekâyla gerçekleştirdiğinizi hayal edin. İşte ChatGPT'nin yeni Merchants entegrasyonu bunu gerçek hâline getiriyor.

Geçtiğimiz hafta duyurulan bu özellik sayesinde, markalar artık ChatGPT’ye ürün kataloglarını entegre edebiliyor. Böylece kullanıcı, "Kahverengi deri bir postacı çantası arıyorum, su geçirmez olsun" dediğinde, ChatGPT yalnızca sonuç listelemekle kalmıyor, aynı zamanda markanızın ürünleri arasından en uygun olanı öneriyor. Üstelik o anda satın alma adımına kadar eşlik ediyor.

Yani yapay zekâ sadece bilgi veren bir araç olmaktan çıkıyor; görünmeyen ama etkili bir satışçıya dönüşüyor. Bu durum, müşteri yolculuğunda yeni bir katman açıyor:
Diyalog bazlı, hiper kişiselleştirilmiş öneriler.

Satış Dediğiniz Gözle Görünmez Hale Geliyor

Pazarlama tarihinde "satış yapmak" genellikle net bir harekete bağlıydı: Reklamı gör, tıkla, sepete ekle, ödeme yap. Şimdi ise bu zincir, fark edilmeden ilerliyor. Tüketici artık sayfalar arasında gezinmiyor, yerine sadece konuşuyor. Ve bu konuşmanın arkasındaki sistem onun davranışlarını, tercihlerini, ihtiyaçlarını geçmiş verilerle analiz ederek ona özel öneriler sunuyor.

Bu, pazarlamanın en güçlü alanlarından biri olan davranışsal ikna ile birebir örtüşüyor. Daniel Kahneman’ın Sistem 1 (hızlı, sezgisel karar alma) kuramıyla örtüşen bu yapı, kullanıcının satın alma yolculuğunu “düşünmeden” ama “rahat hissederek” tamamlama ihtimalini ciddi oranda artırıyor.

Psikoloji ve Davranış Bilimi

Bir e-ticaret müşterisi siteye girdiğinde yüzlerce ürüne maruz kalıyor. Bu da bilişsel yük oluşturuyor. Zihin yoruldukça karar alma isteği azalıyor ve çoğu zaman alışveriş terk ediliyor. İşte tam bu noktada devreye giren yapay zekâlı asistan, bu yükü ortadan kaldırarak seçenekleri filtreliyor ve kişiye özel bir öneri sunuyor. Bu da:

  • Karar yorgunluğunu azaltıyor (Decision Fatigue)

  • Algılanan rehberlik sayesinde güven hissi yaratıyor (Authority Bias)

  • Kullanıcının “beni anlıyor” algısıyla bağ kurmasını sağlıyor (Empathy Triggering)

Bu sistem, kullanıcıyla kurulan duygusal bağı sessizce ama etkili biçimde güçlendiriyor. Ve pazarlama tarihinde belki de ilk kez, satış anı doğrudan bir etkileşimle değil, bir sohbetin doğal akışı içinde gerçekleşiyor.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, teknolojinin varlığı değil, bu teknolojiyi nasıl kurguladığınız. Yani eğer bir e-ticaret markasıysanız ya da dijital ürün satışı yapıyorsanız, artık sadece SEO uyumlu açıklamalarla yetinemezsiniz.

Artık şu sorular önem kazanıyor:

  • Ürün açıklamalarım yapay zekâ tarafından “anlaşılabilir” mi?

  • Katalogum doğru etiketlenmiş mi? (materyal, renk, tarz vs.)

  • ChatGPT gibi platformlarda kullanıcılar markamı aradığında karşılarına doğru ürünler çıkıyor mu?

  • Sohbet içinde bir ürünüm önerildiğinde, neden satın alsınlar? Bu ürünün benzersizliği nasıl anlatılmış?

Bunlar sıradan sorular değil. Markanızı geleceğin pazarlama ekosistemine hazırlayan sorular. Çünkü artık mesele sadece ürün sunmak değil, ürün hakkında etkili bir diyalog kurmak.

ChatGPT sizin ürününüzü neden önersin? Bunu anlamak için yapay zekâ sistemlerinin nasıl çalıştığını, özellikle öneri mekanizmalarının hangi sinyalleri dikkate aldığını iyi bilmek gerekiyor.

Yapay zekâ, ürün önermek için çok sayıda faktörü bir arada değerlendirir:

  1. Ürün sayfasındaki metinler (açıklamalar, başlık, özellikler)

  2. Kategori eşleşmesi ve ürün etiketleme yapısı

  3. Kullanıcı sorgularına olan semantik uyum

  4. Kullanıcı davranışlarına dair geçmiş veri (eğer varsa)

  5. Ürün görsellerinin yapay zekâ tarafından okunabilirliği (özellikle Vision modelleriyle)

Yani "kadın yazlık elbise" yazan bir kullanıcıya önerilmek istiyorsanız, sadece ürününüzün isminin bu olması yetmiyor. Görsel, içerik, yapılandırılmış veri, semantic tagging gibi birçok bileşenin kusursuz çalışması gerekiyor.

Şimdi, “Benim ürünüm bu yapay zekâ sohbetlerinde önerilsin” diyorsanız, sadece teknik değil stratejik bir hazırlık sürecine girmeniz şart.

1. Ürün Veri Katmanınızı Yeniden Yapılandırın

  • Ürün açıklamalarınızı sadece kullanıcı için değil, yapay zekâ sistemlerinin anlayacağı şekilde yeniden yazmalısınız.

  • Uzun kuyruklu anahtar kelimeler (örneğin: “yazın düğünde giyilebilecek şık keten elbise”) çok daha fazla öneri alma şansı yaratır.

  • Özellikleri net, kategori etiketlemeleri doğru ve semantik olarak zengin açıklamalar gerekiyor.

2. Ürün Görsellerini Yapay Zekâ İçin Optimize Edin

  • Görselleriniz sade, net, arka planı anlaşılır ve detayları gösterir nitelikte olmalı.

  • Bazı sistemler Vision modelleriyle ürünleri tarayabilir. Arka planı karışık veya moda çekimi gibi görseller bu sistemlerde daha az performans gösterir.

3. Prompt Uyumlu İçerik Haritaları Oluşturun

  • Kullanıcılar sohbet içinde “davet için ayakkabı arıyorum” dediğinde sizin ürününüzün bu senaryoyla eşleşmesi gerekiyor.

  • O yüzden, tüm ürünlerinizi kullanım amacına göre senaryolandırın.

  • Örneğin, "günlük kullanım", "ofis için", "spor yaparken", "seyahat için" gibi başlıklarla etiketleyin.

4. Yapay Zekâ Tarafından Okunabilir Ürün Akışı Hazırlayın

  • Shopify gibi sistemlerde özel API bağlantıları ve feed’ler ile ürün akışınızı ChatGPT Merchants platformuna uyumlu hâle getirebilirsiniz.

  • Henüz herkese açık değil, ancak bu sistemin ilerleyen aylarda geliştirici kayıtlarına açılması bekleniyor.

Bu stratejilerin temelinde yatan psikoloji ise şu:
“Benim için özel olarak önerildi” hissi.
Bu his, satın alma kararını hızlandıran en güçlü tetikleyicilerden biri.

Behavioral Economics alanındaki birçok çalışma, kişiye özel önerilerin algılanan değer, duygusal bağlılık ve fiyat esnekliği üzerinde çarpıcı etkileri olduğunu gösteriyor.

Merchants Özelliği Nedir? Nasıl Çalışır?

OpenAI’nin duyurduğu Merchants entegrasyonu sayesinde markalar kendi ürün kataloglarını ChatGPT’ye entegre edebiliyor. Bu sistem için şu anda başvuru alınmaya başlandı.
Ve evet: eğer hazır değilseniz, oyunun dışında kalacaksınız.

Pek çok marka sahibiyle gerçekleştirdiğimiz birebir görüşmelerde, daha sorun dile getirilmeden çözümün ne olduğu ortak bir zeminde netleşiyor. Çünkü çoğu zaman sorun sadece reklam performansı değil; strateji eksikliği, hedef kitleyle bağ kuramama, ya da “bu ürünü neden kimse almıyor?” sorusunun cevabını görememek oluyor. Ama dışarıdan bakıldığında görünmeyen şeyler, doğru sorularla bir anda netleşiyor.

Eğer siz de “biz aslında doğru yoldayız ama sanki eksik bir şey var” diyorsanız, belki de birlikte o boşluğu tamamlamalıyız.

Birlikte bakarız, neyi nasıl farklı yaparsak daha çok sonuç alırız, birlikte çıkarırız. Kafanızdaki soruları, markanıza özel hedefleri ve yapılması gerekenleri birlikte netleştirmek isterseniz, buradan 1-1 görüşme için başvurabilirsiniz:

Bülteni daha da geliştirmemiz için önerileriniz ya da eklenmesini istediğiniz konular varsa bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Her hafta daha iyisini sunabilmek için sizin geri bildirimleriniz bizim için çok değerli.

Bu bültenin size değer kattığını düşünüyorsanız, işine yarayacağını düşündüğünüz bir arkadaşınıza ileterek onun da bu bilgilerden faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Birlikte büyüyelim, gelişelim.

Okuduğunuz için teşekkür, haftaya yeni sayıda görüşmek üzere…

Miran / Pazarlama Kodları Ekibi

Reply

or to participate.