İnsanların Zihninde Yer Etmenin Bilimsel Yolları

İçerik kalabalığında sadece görünür olmak yetmez. Pazarlama psikolojisi, davranış bilimi ve stratejik farkındalıkla insanların zihninde nasıl iz bırakacağınızı konuşuyoruz.

Merhaba,

Yapay zekâda çığır açan duyurular, Tesla’dan sürücüsüz araç teslimatları, YouTube’un içerik üreticilerine sunduğu yeni yapay zekâ araçları ve Amazon’un küçük şehirleri hedef alan Prime teslimat stratejisi… Tüm bu gelişmeleri sizin için derledik.

Ayrıca bu hafta Pazarlama başlığı altında, görünürde bir satış mesajı barındırmayan ama tüketiciyle etkileşime girerek satın alma davranışını tetikleyen Sessiz Satış stratejisine yer verdik. Eğer içerik üretiyorsanız ama dönüşüm alamıyorsanız, bu strateji sizi düşündürecek.
İnsan davranışları, nöropazarlama ve psikolojik tetikleyicilerle desteklenen bu yöntem sayesinde, reklam yapmadan satışa giden yolu öğrenebilirsiniz.

Hazırsanız, başlayalım 👇

🔍 Bu Haftanın Öne Çıkan Haberleri

📩 Haftalık Pazarlama, Teknoloji ve Yapay Zekâ Bülteni – 16. Sayı
🗓 Tarih: 22 – 28 Haziran 2025

1. Tesla: Sürücüsüz Teslimat Gerçek Oldu

Tesla, otonom araçlarla teslimatı başlattığını duyurdu! Araç, otoyoldan mahalle yollarına kadar hiçbir insan müdahelesi olmadan, hem hız hem rotalarda başarılı bir performans sergiledi. Bu gelişme, sadece teknoloji harikası değil; lojistik, müşteri memnuniyeti ve marka imajı açısından da yeni bir dönemin habercisi. Rekabetin çok ötesinde, “geleceğin teslimatı” başladı. Sürücü gerektirmeyen teslimatlar, lojistik maliyetini düşürecek ve hızla yaygınlaşacak.

2. ElevenLabs: “11ai” ile Sesli AI Asistan

ElevenLabs’tan sesli yapay zekâ: 11ai. Notion, Perplexity ya da Linear gibi uygulamalarla entegre çalışan, sesli asistan.

3. Amazon’dan Kırsal Bölgelerde “Prime Aynı Gün Teslimat”

Amazon, artık ABD’nin en uzak noktalarına bile aynı gün teslimat yapıyor.
Lojistikte sınırları kaldırmak, müşteri memnuniyetini güçlendirmek adına büyük bir adım.

4. YouTube’dan Yeni AI Araçları

YouTube, içerik üreticilere yönelik olarak “AI Content Builder” ve “Caption Creator” gibi yapay zekâ araçlarını tanıttı. Arama deneyimini geliştiren bu hamle; üreticinin yükünü azaltırken, izleyicinin ilgisini çekecek içerikleri daha görünür hale getiriyor. Video içerik üreticileri için büyük bir fırsat.

5. Nvidia + Foxconn: Houston’da Robotik Tesis

“Akıllı fabrika” fantezisi, gerçeğe dönüşüyor. Nvidia ve Foxconn, Houston’da insansı robot üretim tesisi kuruyor. AI destekli çiplerle donatılan bu fabrikada, insan formunda robotların üretimi planlanıyor.

6. Trump’ın Token’ına 100 Milyon Dolarlık Yatırım

Birleşik Arap Emirlikleri merkezli fon, Trump ailesine ait olan World Liberty Financial tarafından ihraç edilen 100 milyon dolar değerinde dijital token satın alarak, şirketin kamuoyunda bilinen en büyük yatırımcısı oldu.

7. Google yeni mobil uygulaması olan Doopl’yi tanıttı

Google, giyimin geleceğine dair dikkat çekici bir adım attı: “Doppl” adını verdikleri yeni mobil uygulama sayesinde, artık sadece bir fotoğraf veya ekran görüntüsüyle, o kıyafeti üzerinizde sanal olarak görmeniz mümkün. Yani diyelim ki Pinterest’te bir kombin beğendiniz, ekran görüntüsünü alın ve Doppl’a yükleyin. Uygulama sizi o kıyafetle videoya dönüştürüyor. Hem estetik keşif için eğlenceli hem de gelecekte e-ticaret deneyimini dönüştürebilecek kadar güçlü bir adım. Şimdilik sadece ABD'deki iOS ve Android kullanıcıları için, 18 yaş üstü bireylere açık olan bu deneysel uygulama, moda sektörünün dönüşümüne dair ipuçları veriyor.

8. Gemini ile Kamera Rulonuzdan Epik Bir Macera Yaratın

Google, Gemini 2.5 Pro modelinin yeni bir kullanım örneğini tanıttı: Artık telefonunuzda bulunan üç video yükleyerek bunlardan epik bir hikâye yazdırabilirsiniz. Kullanıcılar kendi video içeriklerinden bir hikâye evreni kurgulayabiliyor.

Pazarlama Stratejisi: Hiçbir Şey Satmadan Satış Yapmak Mümkün mü?

Bugün sosyal medyada kullanıcıların karşısına çıkan içeriklerin büyük bir kısmı ya doğrudan ürün tanıtıyor ya da indirim ve kampanya odaklı satış çağrısı yapıyor. Ancak dikkat ekonomisinde rekabetin bu kadar yoğunlaştığı bir dünyada, bu tür doğrudan mesajların etkisi giderek azalıyor. İnsanlar artık kendilerine birşey satılmasını istemiyor. Anlaşılmak istiyor. Tam da bu noktada Sessiz Satış Stratejisi devreye giriyor. Gelin bu stratejinin detaylarına inelim:

Sessiz satış, görünürde bir satış mesajı barındırmayan ama tüketiciyle etkileşime girerek satın alma davranışını tetikleyen stratejiler bütünüdür. İçerik, doğrudan bir çağrı içermeden zihinde marka imajı oluşturur, duygusal yatırım yaptırır ve nihayetinde davranış değişikliği yaratır. Bu yaklaşım, yalnızca kreatif bakış açısına değil; psikoloji, davranışsal bilim ve veri temelli içgörülere de dayanır.

Stanford Üniversitesi'nden Prof. Baba Shiv’in karar verme üzerine yaptığı çalışmalar, tüketicilerin aşırı bilgi yükü altında kaldığında “en az dirençli” seçeneği tercih ettiğini gösteriyor. Bu durum sosyal medya için de geçerli. Reklam kokan içerikler, tüketicide görmezden gelme refleksi yaratırken, markanın değerini dolaylı şekilde anlatan içerikler ise zihinsel yük oluşturmadan marka belleğine yerleşiyor.

Örneğin, bir ürün tasarımcısı, ürününün teknik özelliklerini anlatmak yerine o ürünle çözüm bulan kullanıcı hikâyelerini paylaşarak, tüketicinin karar vermesini kolaylaştırabilir. Çünkü bu içerikler bilgi sunmak yerine zihinde bir sahne kurar. Kullanıcı kendini o sahnede görmeye başladığında karar verme süreci hızlanır.

Behavioral Insights Team (BIT) tarafından geliştirilen EAST Framework (Easy, Attractive, Social, Timely), insanların kararlarını etkilemek için içeriğin kolay tüketilir, dikkat çekici, sosyal etkiye açık ve zamanlama açısından doğru olması gerektiğini vurgular.

Yani içerik ne kadar sade, hızlı anlaşılır ve sosyal çevrede paylaşılabilir nitelikteyse, o kadar etkilidir. Bir psikolog örneğini düşünün: Danışanlarının yaşadığı içsel çatışmaları değil, “insanların gündelik hayatında yaşadığı ikilemler” üzerinden içerik üretirse, sosyal medya kullanıcıları içeriği sahiplenmeye başlar. Bu da, güven inşasını hızlandırır.

Harvard Business Review’da 2022 yılında yayınlanan bir makale, sadık müşterilerin markayla ilgili paylaşım yapma olasılığının %67 daha fazla olduğunu ve bu kitlenin pazarlama maliyetini %40’a kadar düşürdüğünü ortaya koyuyor. Örneğin, ürün paketlemenizi sosyal medyada paylaşılmaya teşvik edecek şekilde yaparsanız eğer markanız için viralite oluşturur.

İçerik formatı ve yayın zamanı, görünenden çok daha büyük etkiye sahiptir. Nielsen verilerine göre, tüketicilerin %58’i içerikle ilk 3 saniyede bağ kurmazsa devam etmiyor (bu dikkat kapasitesi hakkında yazıma göz atın) Bu yüzden “sessiz satış” stratejisi uygulayan markalar, özellikle dikkat çekici ilk sahneler ve hızlı etki bırakan hikâye formatlarıyla çalışmalı.

Örneğin, bir eğitmen, eğitiminin sonunda tek tek katılımcılara teşekkür ettiği bir reels videosu paylaşabilir. Bu, reklam değildir. Ancak sosyal kanıt, sosyal etkileşim ve duygusal takdir gibi üç psikolojik tetikleyiciyi bir arada sunar. Ve içerik yeniden paylaşılır.

Tüketicinin satın alma kararının %95’inin bilinçdışı düzeyde verildiği bilindikten sonra (Harvard Prof. Gerald Zaltman), artık pazarlama stratejilerinin yalnızca bilgiye değil, içgörüye dayalı olması gerekiyor. Sessiz satış ise bu içgörünün ta kendisi.
Markanızın sosyal medya görünürlüğü artık ürün açıklamasıyla değil, kurduğu zihinsel çağrışımlarla şekilleniyor. Bu da bir konumlandırma meselesidir. Yani “bana reklam yapıyor” hissi uyandırmadan, insanların zihninde “bu benim markam (beni anlıyor ve çözüm sunuyor)” hissini yerleştirebilmelisiniz.

📌 Şimdi Kendi Markanıza Uyarlamak İçin Bu 3 Soruyu Sorun:

  1. Takipçilerinizin karşılaştığında “beni anlatıyor” diyeceği ilk üç içerik fikriniz ne?

  2. Şu ana kadar müşterilerinizin sosyal medyada paylaşabileceği hangi deneyimi yarattınız, gerçekten paylaşılabilir miydi?

  3. İçeriğiniz ilk bakışta reklam gibi mi duruyor, yoksa izleyicinin “bunu neden paylaştı” diye merak edeceği kadar doğal mı?

Reklamdan Çok, Yansıma Arıyoruz

Daniel Kahneman’ın ortaya koyduğu gibi, insanlar kararlarını çoğunlukla hızlı, sezgisel ve duygusal sistemle verirler (Sistem 1). Yani satın alma kararlarının arkasında, çoğunlukla rasyonel gerekçeler değil, duygusal tetikleyiciler yer alır.

Bu nedenle, bir markanın sosyal medyadaki görünürlüğü sadece bilgi vermekle sınırlı olmamalı. Aksine, görünmez bağlar kurarak, kullanıcıların zihninde bir yer edinmeye çalışmalıdır. Sessiz satış tam da bu noktada devreye girer: Ürünü doğrudan anlatmadan, reklam hissi vermeden, ama yine de satın alma eğilimi yaratan bir stratejidir.

Bazı içerikler vardır ki ürün tanıtmaz ama güven verir.
Bazı içerikler bir satış cümlesi içermez ama markaya olan aidiyet hissini artırır.
Ve bazı içerikler, yalnızca “bizi anlıyor” hissi yarattığı için paylaşılır, konuşulur, yayılır.

Bu tarz içeriklere davranışsal psikolojide “yansıtma” etkisi denir. İnsanlar kendilerini bir hikâyede ya da bir duygu durumunda bulduklarında, o içeriği “kendi duyguları” gibi sahiplenirler. Bu da markayla özdeşleşmeyi artırır. İçerikte bahsedilen kişi değilse bile, onu anlayan marka olmak bu nedenle önemlidir.

Eğer bir sosyal medya içeriği, izleyicide bir duygusal tepki oluşturuyorsa; bu bir empati, bir gülümseme, bir iç çekiş ya da bir “evet, ben de böyleyim” hissi olabilir, o içerik sessizce ama etkili bir şekilde markanızı anlatır.

Bülteni daha da geliştirmemiz için önerileriniz ya da eklenmesini istediğiniz konular varsa bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Her hafta daha iyisini sunabilmek için sizin geri bildirimleriniz bizim için çok değerli.

Bu bültenin size değer kattığını düşünüyorsanız, işine yarayacağını düşündüğünüz bir arkadaşınıza ileterek onun da bu bilgilerden faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Birlikte büyüyelim, gelişelim.

Okuduğunuz için teşekkür, haftaya yeni sayıda görüşmek üzere…

Miran / Pazarlama Kodları Ekibi

Reply

or to participate.