- Pazarlama Kodları
- Posts
- Apple, Nokia Mı Olur Microsoft Mu?
Apple, Nokia Mı Olur Microsoft Mu?
Bir Markayı Yaşatan Donanım Değil, Hikâyedir

Merhaba,
Yapay zekâ ve teknoloji dünyası geçtiğimiz hafta yine hız kesmedi. Google Chorome tarayıcısına Gemini’yi entegre etti. Nvidia, Intel’e 5 milyar dolarlık stratejik yatırım yaparak sektördeki dengeleri değiştirecek bir ortaklığa imza attı. Meta Connect sahnesinde ise Quest cihazlarının yanı sıra Ray-Ban akıllı gözlüklerin yeni nesli tanıtıldı; giyilebilir AI artık günlük hayatın tam ortasında. Amazon, satıcılar için yeni yapay zeka aracını duyurdu…Tüm bu gelişmeleri ve daha fazlasını sizin için derledik.
Bu hafta ayrıca pazarlama bölümümüzde şu sorunun peşine düştük:
Apple’ın sonu Nokia gibi mi olacak? yoksa Microsoft gibi mi?
Hazırsanız, başlayalım 👇
🔍 Bu Haftanın Öne Çıkan Haberleri
📩 Haftalık Pazarlama, Teknoloji ve Yapay Zekâ Bülteni – 25. Sayı
🗓 Tarih: 14 - 20 Eylül 2025
1. Luma AI Ray3 & Adobe Firefly entegrasyonu
Luma, yeni video üretim modeli Ray3 modelini yayınladı; Firefly uygulaması üzerinden erişilebiliyor olması, bu teknolojiyi Dream Machine platformundan çıkarıp daha geniş yaratıcı kitleye taşıyor. HDR-native video üretimi ve “reasoning” yeteneğiyle video sahne oluşturma, karakter tutarlılığı gibi alanlarda kalite çıtası yükseliyor.
2. Google - Gemini

Google, Gemini AI modelini Chrome tarayıcısına yerleştirmeye başladı. İlk etapta ABD’de Mac ve Windows kullanıcıları için aktif; sekmeler arası özetleme, geçmiş sayfalara ulaşma, Calendar/YouTube/Maps gibi Google ekosistemine bağlı özelliklerle birlikte geliyor. Bu, tarayıcının sadece “sayfa görüntüleyici” olmaktan çıkarılıp “yapay zekâ asistanlı iş akışı aracı” haline gelmesi anlamına geliyor.
3. Gamma 3.0 – Sunum Araçlarında AI Agent ve API Dönemi
Gamma 3.0 versiyonu, Gamma Agent ile otomatikleştirilmiş sunum hazırlığı ve API desteği getiriyor. Sunum hazırlamak zorunda olan profesyoneller için ciddi zaman kazandıracak bir adım olarak gözüküyor.
4. Kling AI Avatar
Kling AI konuşma ve avatar üretimi için Kling Speak & Kling AI Avatar'ı duyurdu. Araç, gerçekçi veya stilize edilmiş insan benzeri ve hayvan karakterleri de dahil olmak üzere her türlü görüntüyü, mükemmel senkronize dudak hareketleri, özgün yüz ifadeleri ve sesle uyumlu vücut hareketleriyle dinamik bir avatara dönüştürebilir.
5. Küresel Ticaret: AI %40 Ticaret Büyümesi Getirebilir
Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) yeni raporuna göre, uygun politikalarla yapay zekâ, ürün ve hizmet ticaretinin 2040 yılına kadar yaklaşık %40 oranında büyümesine katkı sağlayabilir. Ancak altyapı eksikliği, veri politikaları ve işgücü becerilerindeki uçurum büyümesi risk teşkil ediyor.
6. Nvidia & Intel: 5 Milyar Dolarlık Ortaklık

Nvidia, Intel’e tam 5 milyar dolarlık yatırım yaparak şirketin en büyük hissedarlarından biri haline geldi. Bu adım sadece finansal değil, aynı zamanda stratejik: Amaç, Intel’in yapay zekâ çiplerindeki yeniden doğuşunu hızlandırmak. Nvidia’nın güçlü GPU ekosistemiyle Intel’in üretim altyapısı birleşirse, TSMC ve AMD için oyunun kuralları ciddi biçimde değişebilir.
7. Meta Connect 2025: Mixed Reality’de Yeni Dönem

Meta, yıllık Connect etkinliğinde Vision Pro’ya rakip olacak yeni nesil Quest cihazlarını, yapay zekâ destekli avatar geliştirmelerini ve metaverse entegrasyonlarını tanıttı. En çok dikkat çeken detaylardan biri, Meta’nın AI altyapısını donanımla birleştirerek gerçekçi sosyal etkileşimleri hızla hayatımıza sokmayı hedeflemesi.
Meta Connect’te sadece Quest cihazları değil, Ray-Ban akıllı gözlüklerin yeni nesli de tanıtıldı. Bu gözlükler, artık sadece fotoğraf/video çekmekle kalmıyor; gerçek zamanlı çeviri, sesli asistan ve görsel tanıma gibi yapay zekâ özellikleriyle donatıldı. Yani gözlüğünüzle konuşabiliyor, çevrenizdeki nesneleri anında tanımlatabiliyorsunuz.
8. Amazon AI Agent: Satıcılara Yeni Oyun Kurucu

Amazon, e-ticaret satıcıları için yeni bir yapay zekâ aracını duyurdu. Bu sistem, stok yönetiminden ürün açıklamalarına, fiyatlandırmadan reklam kampanyalarına kadar birçok işi otonom olarak yapabiliyor. Amazon için bu, satıcıların operasyonel yükünü hafifletirken, rekabeti daha da kızıştıracak bir hamle.
9. OpenAI: Scheming Riskine Karşı Yeni Güvenlik Çalışması
OpenAI, modellerin uzun vadeli planlar yapıp manipülatif davranma riskini azaltmak için yeni bir araştırma yayınladı. “Scheming Behavior” adı verilen bu durum, modellerin kullanıcı çıkarına aykırı yollar izleyebilmesini ifade ediyor. OpenAI, bu riski ölçmek ve azaltmak için yeni metodolojiler geliştirdiğini duyurdu.
Pazarlama Stratejisi: Apple’ın Stratejik Yol Ayrımı: Nokia mı, Microsoft mu?
Apple’ın son lansmanında gördüğümüz şey, aslında teknoloji dünyasının en kritik tartışmalarından birine kapı araladı. Kamera daha iyi, donanım daha hızlı, ekran daha parlak… Ama ya sonrası? Apple hâlâ yapay zekâyı merkezine koymuş değil. Bu da ister istemez hepimizin aklına aynı soruyu getiriyor: Apple, Nokia gibi hızla düşüşe geçen markaların kaderini mi paylaşacak, yoksa Microsoft gibi geç kalmasına rağmen doğru stratejik dönüşümle ikinci bir altın çağ mı başlatacak?
Şunu unutmayın: Apple hiçbir zaman sadece bir teknoloji şirketi olmadı. Apple aynı zamanda tarihin en başarılı pazarlama ve markalaşma vakalarından biridir. Bir iPhone satın aldığınızda, aslında cebinize bir telefon koymuyorsunuz; statü, prestij, bir yaşam tarzı satın alıyorsunuz. Apple ürünleri birer “statü sembolü”ne dönüştü çünkü Apple sadece ürün özelliklerini değil, insanların kim olmak istediğini sattı. Think Different sloganı tam da bunun üzerine inşa edilmişti: ürün değil, kimlik.
Ancak pazarlama tarihinden öğrendiğimiz çok önemli bir kural var: Tüketici alışkanlığıyla yaşayan markalar, zamanla heyecanını kaybediyor. Apple’ın son lansmanlarına baktığınızda, tüketici zihninde artık “devrim” yerine “alışkanlık” hissi oluşuyor. Yeni iPhone çıktığında, eskisi gibi “yaşantımı değiştirecek bir şey” hissi uyanmıyor. Daha çok “kamera biraz daha iyi olmuş” diyorsunuz. İşte bu algı kayması, bir markanın kültürel momentumunu yavaşlatır.
Nokia örneği burada çok öğretici. Nokia, donanım olarak güçlüydü ama yazılım ve ekosistem tarafında Apple’ın çıkışıyla yarışamadı. İnsanlar artık bir “telefon” değil, bir “ekosistem” satın almak istediler. Apple App Store’u kurdu, iTunes’u geliştirdi, iCloud’u entegre etti ve böylece tek bir ürün değil, tüm hayatı kapsayan bir zincir yarattı. Nokia donanımda kaldı, kültürel bağını kaybetti ve çöktü.
Bugün Apple’ın yaşadığı risk de tam burada: Yapay zekâ. Eğer Apple, AI entegrasyonunu kamera filtrelerinden, “asistan” deneyiminden öteye taşıyamazsa, yeni neslin gözünde cazibeli bir marka olmaktan uzaklaşabilir. Çünkü bugünün tüketicisi, “beni kim yapıyor”dan çok “benim hayatımda neyi dönüştürüyor” diye bakıyor. Apple’ın pazarlama gücü, üründen çok hikâyeye dayanıyordu. Ama son dönemde hikâye zayıfladı.
Microsoft burada bir karşılaştırma noktası. Yıllarca “sıkıcı ama gerekli” marka olarak biliniyordu. Ancak Azure ve yapay zekâ yatırımlarıyla markasını yeniden tanımladı. Microsoft bugün AI ekosisteminin merkezinde. Apple da benzer bir yol ayrımında. Eğer ekosistemini AI merkezli hale getirebilirse, yeniden kültürel öncü olabilir. Ama bu fırsatı kaçırırsa, tüketici zihninde “yenilikçi” değil, “geriden gelen” bir marka algısı yerleşir.
Apple’ın asıl gücü ürün satmak değildi; bir ekosistem kilidi yaratmaktı. iPhone + Mac + iPad + Apple Watch + AirPods + iCloud… Bu zincir kullanıcıyı bir kez içeri alınca bırakmıyordu. Ancak bu zinciri besleyen şey hep yeni giriş kapılarıydı. iTunes, App Store, FaceTime, AirPods… Şimdi yeni giriş kapısı yapay zekâ olmalı. Eğer Apple AI’ı merkeze alıp kullanıcıya yepyeni deneyimler sunmazsa, ekosistemin cazibesi zayıflar.
Pazarlama açısından Apple’ın en önemli özelliği, ürün değil, deneyim satmasıydı. iPod reklamlarındaki gölgeler, beyaz kulaklıkların simge haline gelmesi, iPhone’un ilk lansmanındaki “artık cebinizde bir bilgisayar var” mesajı… Bunlar sadece reklam değil, kültür yaratma stratejileriydi. Ancak son dönemlerde Apple’ın reklamları bir “kültür manifestosu” olmaktan çok bir “ürün özellikleri listesi” gibi görünüyor. Bu, marka-müşteri bağında büyük bir kayıp demek.
Davranışsal ekonomi açısından düşündüğümüzde, Apple’ın geçmişte kullandığı stratejiler hep psikolojiyle iç içeydi. Örneğin:
Sosyal kanıt ve statü: Apple ürünleri toplum içinde statü sembolü haline geldi. AirPods’un beyazlığı bile bir sosyal kimlik göstergesiydi.
Bekleme ve sabır: İlk iPhone lansmanları önünde kuyrukta beklemek, ürünü daha değerli kılıyordu. İnsanlar çabayı gerekçelendiriyor, “bu kadar uğraştıysam değerli olmalı” diyordu.
Sadakat döngüsü: Bir Apple ürünü aldığınızda ekosisteme kilitleniyor, diğer ürünlere de ihtiyaç duyabiliyordunuz
Bugün Apple’ın AI’yı sadece teknik bir entegrasyon olarak değil, bu tür psikolojik tetikleyicilerle bir deneyim haline getirmesi gerekiyor.
Elbette bu tartışma Apple ile sınırlı değil. Kendi markanıza aynı aynayı tutun. Pazarlamanızı özellik cümleleri mi taşıyor yoksa somut sonuçlar mı? Müşterinizde alışkanlık mı yaratıyorsunuz, yoksa yeni bir davranış mı?
Teknolojiden çok, teknolojiye yüklediğiniz anlam ve insan hayatına kattığınız görünmez değerler belirleyici olacak.
Bülteni daha da geliştirmemiz için önerileriniz ya da eklenmesini istediğiniz konular varsa bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Her hafta daha iyisini sunabilmek için sizin geri bildirimleriniz bizim için çok değerli. Bu bültenin size değer kattığını düşünüyorsanız, işine yarayacağını düşündüğünüz bir arkadaşınıza ileterek onun da bu bilgilerden faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Birlikte büyüyelim, gelişelim. Okuduğunuz için teşekkür, haftaya yeni sayıda görüşmek üzere… Miran / Pazarlama Kodları |
Reply